Yıllardır gazetelerden okuyup, sinirlendiğimiz ara sıra vah tüh dediğimiz böylesine trajik olayların kapı komşumuzun da başına gelebileceğinin talihsiz bir örneği Irmak.
Irmak daha 3,5 yaşında, evlerinin önünde hasta haliyle oynarken komşusu tarafından kaçırılıp tecavüz edildikten sonra öldürülerek bir bağ evinin bahçesine gömülüyor. Bu sadece bizim haberimizin olduğu çocuklara yönelik suçlardan bir tanesi. Her yıl milyonlarca çocuk en yakın çevresinden dahi fiziksel, duygusal ve cinsel içerikli istismara ve şiddete uğruyor.
Kara Rakamlar Söz Konusu
Suçbilimi olan kriminolojiye göre bu tarz suçlarda kara rakamlar söz konusudur. Çocuklarının istismara uğraması gibi olaylar birçok geri kalmış toplumda -ayıp olur - ele güne karşı ne deriz gibi çıkarcı anlayışlarla adli makamlara intikal ettirilmemekte ve aile içinde üstü kapatılmaktadır. Son istatistiklere göre meydana gelen bu tarz suçların sadece % 20 ‘si kayıt altına alınabilmekte ve adli mercilere başvurulmaktadır.
Bu istismara ve şiddete uğrayan çocukların yaklaşık %80‘i ya ailesine bu durumdan bahsedememekte ya da ailesi tarafından bu konun üstü örtülmektedir.
Bu konular hakkında konuşmak bile insanı kahretmeye yeterken, ırmağa bunu yapanlara ne ceza verilecek?
Çocuklarımıza karşı bu suçları işleyenlerin %80’nin elini kolu sallayarak aramızda dolaşmasına neden olmak doğru mu?
Kasten öldürme suçunun çocuğa karşı işlenmesinde kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır
5237 sayılı Türk Ceza Kanun 6. Maddesinde çocuk tanımı “ henüz 18 yaşını doldurmamış kişi “ olarak yapılmıştır. Ulusal mevzuatımızda gerek ceza kanunu gerekse medeni kanunda çocukların farklı zihinsel ve bedensel özelliklerinden dolayı bir takım koruma hükümleri mevcuttur. Tüm dünyada ise Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen çocuk haklarına dair sözleşme en büyük katılımlı uluslararası belgedir.
Irmağın katili öldürme eyleminden dolayı, TCK 82 maddesine göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Ayrıca katil hakkında mevcut fiilin niteliğine ve sonuçlarına göre çocukların cinsel istismarı niteliğindeki gibi eylemlerde bulundu ise bu suçlardan dolayı da yargılanacak ve gerçek içtima kurallarını uygulamak gerecektir
Kamuoyunda ‘kimyasal hadım’ olarak bilinen Cinsel Dokunulmazlığa karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik 26.07.2016 tarihinde resmi gazetede yayınlandı. Konu hakkındaki değerlendirme ve olayın failinin akli melekelerinin yerinde olmaması ihtimaline binaen, alacağı cezanın infazı konusundaki belirsizlikler ilerleyen süreçte tekrar gündeme gelecektir.
Çocuklar Bir Eşya Değildir. Anne ve Baba Gibi Bir Bireydir
Binlerce kanun ve yönetmelik çıkaralım veya yüzlerce uluslararası sözleşmeyi imzalayalım çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek ve böylesine acı olaylarla karşılaşmayı engellemek mümkün olmayacaktır.
Kanunların belirli bir sistematiği vardır ve bunu aslında toplumun ihtiyaçları belirler yani bir nevi toplum vicdanıdır. Bu sebeple çocukları sadece acıkan, ağlayan, muhtaç ve güçsüz objeler olarak görmeye ve yalnızlaştırmaya devam ettiğimiz sürece çözüme asla yaklaşamayacağız.
Yapılan istismar ve işlenen suç masum çocuğun iradesinde değildir. Utanması ve cezalandırılması gereken failler söz konu iken olayın üstünü kapatmak ve bastırmak sadece ve sadece çocuğunuza zarar verecektir ve bu suçları işleyenlerin %80’ni elini kolu sallayarak, hiçbirimizin haberi olmadan aramızda dolaşmaya devam edecektir.
Toplum olarak çocuklarımızı yarınların yetişkinleri olarak değil bu günün bireyleri olarak anladığımızda ve kabullendiğimizde çözüme bir adım daha yaklaşacağız ve bu gibi acı olayların yaşanmasını engelleyebileceğiz.
Küçük ırmağa Allah’tan rahmet, acılı ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyorum.
Mehmet SALCIOĞLU