Son günlerde dikkatimi çeken bir husus var, İslami STK’ların kurum kuruluşların sayısı okadar çoğaldı ki güzel bir şey olarak görülse de aslında durum çok vahim. Bu noktada Erbakan hocamın şu sözleri geliyor aklıma. “Siyonizm öyle ustadır ki, kim ben mi, ben hiç Siyonizm’e hizmet eder miyim şarkısını söylettirerek, kendi ordusunda işbirlikçilere askeri talim yaptırır. Hizmet etmiyorum zannedersin, hâlbuki hizmet eden ordunun içindesin, haberin yok. Siyonizm seni kullanıyor" derdi. Şimdilerde hocamın bu sözünü daha da iyi anlayıp idrak etmeye başladım. Çünkü O kadar bölünüp çoğaldık ki, çoğaldıkça ufaldık, ufaldıkça da birbirimizin üzerine basarak, yok sayarak, ezmeye ve yok etmeye çalıştık. Yaptıklarımız kime yarıyor farkında mıyız? Biz birdik birliktik, içimize fitne soktular sen bu işi daha iyi yaparsın diyerek böldüler bizi. Bölündükçe küçüldük küçüldükçe güçsüzleştik etkisizleştik. Birbirimizi beğenmedik çekemedik bir olamadık tek kaldık. Bu yazıdan STK’lar, kurum ve kuruluşlar Siyonizm’e hizmet ediyor manası çıkmamalı ama halis niyetle çıktığımız yolda muadillerimizin çoğalması bizi birbirimize düşürdü. En iyisini benim cemaatim yapar, benim dâhil olduğum STK yapar yarışı bizi öyle bir yere sürükledi ki Hak davamızı kaybettik. Kimimiz güce kapıldı kimimiz saltanata yeniden bir olmanın derdinde olmamız yeniden şuurlanmamız ve davamızı hatırlamamız lazım. Hak ve batıl arasındaki mücadelenin kazananı kim olacak? Bin yıllık düşmanlar sırf Müslümanların katli için aralarındaki ihtilafları bir kenarı bırakıp birleşmişken kaybedecek vaktimiz yok. İsimlerimiz farklı olsa da yolumuz bir. Hak nizam üzere kendimize çekidüzen vermeli 1 olmaktan kurtulup bir olmalı birlik olmalıyız. Rabbim Hucurat Suresi 10. ayetinde buyurduğu gibi “İnnemâl mu’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn” (Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.)