ÜZÜMÜN KİLOSU 28 TL.

Köşe yazarımız Mehmet Salcıoğlu'nun kaleminden ilgi çekici bir yazı...

Başlık ilgi çekici, göz kamaştırıcı tıpkı tarihe bir kara leke süren Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels’in elinden çıkmış gibi. Goebbels’in elinden çıkma manipülasyonların nelere sebep olduğunu tüm dünya çok acı şekillerde tecrübe etti ise de bu haber doğru. Doğruluğu ülkemiz için geçerli değil maalesef. Mayıs ayının ilk haftasında İtalya Roma’da sıradan bir markette red globe cinsi üzümün kg fiyatı. Konu derya deniz, ezberlenmiş nutuklar yersiz ve gereksiz. Hakikat ise: bu konuda suçu sadece kapitalizme atmak çok gururlu bir ikiyüzlülük.

LA VİTA E BELLA .

İtalyanca hayat güzeldir anlamına geliyor. Roberto Benigni’nin yönetmeliğini üstelendiği 1997 yapımı, o yıllara damgasını vuran bir filmin de adı. Filmin ana kahramanı Guido’un oğlunu, toplama kampında hayatta tutabilmek için kurduğu dünyayı anlatıyor. Konu ve başlık trajik bir ironi halinde tıpkı hayat gibi. Hayat herkese güzel değil. Tıpkı gettolarda  ülkesindeki savaş ve yoksulluklardan kaçıp gelen ve İtalya’nın her köşesinde görebileceğimiz  Afrikalı sığınmacılar gibi. Mezar taşı gibi gökdelenler dikmekle, birkaç müze açmakla hayat güzel olmuyor maalesef ve çoğulcu anlamda mutluluk yakalanamıyor. Hakikat ise bu konuda  da suçu sadece kadere atmak çok tuhaf bir ikiyüzlülük.

YA TÜKETECEKSİN YA ÜRETECEKSİN.

Bu başlığın sahibi, sevdiğim ve keyif aldığım yazarlardan Hakan Günday. Aylık olarak çıkan tuhaf adlı dergide yazdığı bir cümle. “ Bu dünyada can sıkıntısını geçirmenin iki yolu var: Ya tüketeceksin ya üreteceksin.”  Tam hali bu şekilde. Kavramların ve kaygıların yer değiştirdiği 21 yy’da  bu kelimeyi sembolik olarak kabul ediyorum. Can sıkıntısı artık yoksulluk, can sıkıntısı artık haksızlık, can sıkıntısı artık çaresizlik. Hakikat ise bu konuda da suçu sadece başkalarına atmak çok mutlu bir ikiyüzlülük.

MUTLU HAYAT YOKTUR. MUTLU ANLAR VARDIR.

Hülasa: bu hissikablelvukuda suçu sadece hayata atmak çok habis bir ikiyüzlülük.