Üzümcünün Hali Perişan

Yaklaşan üzüm sezonu öncesi çiftçinin sahipsiz ve kimsesizliğini dile getirmek için Soner Vatansever tarafından kaleme alınan güzel bir yazı...

Reklam
Reklam

 

Yeni bir hasat sezonu daha geldi çattı. Bin bir zahmet ve çile ile yetiştirilen üzümler için tüccarlar ile üreticiler arasında kıyasıya pazarlıklar başladı. Hayatın her alanında iğneden ipliğe, mazottan gübreye zam gelirken, girdi maliyetleri bu kadar yükselmişken, üretici de bunları göz önünde bulunduracak ve haliyle malını hak ettiği fiyata vermek isteyecek. Vermek isteyecek vermesine ama bin bir korku ve endişe ile. Neden mi?

Her sene üzüm sezonu açıldığı zaman ülkenin her tarafından gözü açık onlarca dolandırıcı bölgeye akın eder. Veresiyeydi, parayı kantarda verecekti, parayı havale edemedi haftaya kaldı, al şu peşinatı haftaya hesabın hepsini kapatalım filan derken alımcı tarafından dolandırılan yüzlerce garip çiftçi var. Şaka değil, iki üzüm sezonu üst üste aynı dolandırıcı tarafından dolandırılan köy duydum. Yanlış duymadınız şahıs demiyorum köy diyorum köy. Adam aynı köyü iki sene üst üste tokatlayıp gitmiş.

Altında son model arabası, elinde para dolu çantası, oldukça bonkör tavırları ile mest olmuş köy halkı. Her aldığı ürünün parasını nakit, oracıkta ödemiş ilk sene. Birkaç kişiden almış olsa da üzümü, köyde dilden dile dolanmış bu kişinin namı. Bir daha ki sezon herkes bu tüccarın yolunu gözler olmuş. Ve nihayet çıkıp gelmiş. Altında yine son model arabası var ama eksik olan şey para dolu çantasıymış. Bu gelişinde köylü sıraya geçmiş benim üzümümü al diye. Bir miktar kapora ile kimseyi kırmadan tüm köylünün ne kadar üzümü varsa toplamış gitmiş. Fakat gidiş o gidiş. Bir daha ses yok. Ta ki yeni sezona kadar. Yeni sezon çıkmış gelmiş. Köylü bir kaşık suda boğacak ama alttan girip üstten çıkıp bir şekilde ikna etmiş köylüleri gözü açık sözde tüccar. Başıma şu işler geldi bu işler geldi. Hem sizi dolandıracak olsam tekrar gelir miyim demiş? Bu sene de üzümünüzü alacağım hem geçen senenin, hem bu mahsulün parasını toptan kapatacağım. Kimsenin bende hakkı kalmaz derken, çekti senetti toplayıp gitmiş ne kadar üzüm varsa. Gidiş o gidiş olmuş. Bir daha ses seda yok tabi. 

Evet, ülkemizde, bankalara ibraz edilen ve karşılıksız işlemi yapılan çeklerin yıllara göre sayısı  ve tutarları şu şekilde: 2017 yılında 435 bin 437 adet karşılıksız çekin toplam tutarı 784.874 milyon TL iken 2018 yılında 588 bin 808 adet karşılıksız çekin toplam tutarı 939.104 milyon TL ve 2019 yılı Şubat sonu itibarıyla 13 bin 303 adet karşılıksız çekin toplam tutarı 148.531 milyon TL olarak gerçekleşmiş.

Şimdi bana soracak olursanız ülkede ki en riskli meslek grubunu, ilk vereceğim cevap bağcılık olacak kardeşim. Hemşirelik, elektrikçilik, askerlik, polislik vs. değil kardeşim bağcılık. Bin bir emek ve çile ile tam bir sene boyunca bir şey için uğraş. Güzel bakacağım diye gırtlağa kadar borca gir. Dolusu, fırtınası, afeti derken bütün bir seneyi yüreği ağzında yaşa. Ve mahsul zamanı gelince türlü hile ve dümen ile elindeki üzümü kaptır. Bir çok meslekte ölüm riski vardır elbet ama, bu sahipsizlik ve kimsesizlik ile bağcılık, insanı gamdan kederden öldürür.

alaşehir alaşehir üzüm alaşehir yaş üzüm soner vatansever vadeli yaş üzüm karşılıksız çek