Üzüm Hasadı ile Birlikte Çek - Senet Sezonu da Açıldı

 

Alaşehir Manşet Haber - Bölgemizin dünyaca ünlü Sultaniye üzümünde hasat başladı. Sezonun açılması ile birlikte çekler, senetler, uzun vadeler  adına üzüm alım sözleşmesi dedikleri aslında kâğıt parçasından görece değerli evraklar yine piyasada. Alaşehirli Av. Mehmet Salcıoğlu üzüm satımında dikkat edilmesi gereken hususlara değindi.

Av. Mehmet Salcıoğlu, mümkün olduğunca peşin alım-satım yapmasını tavsiye ederken, eğer peşin satma imkânı bulamazlarsa da çiftçilerimiz alacağı çeklere dikkat etmesi gerektiğini belirterek; "Aldığınız çekler ve neticede emeğiniz hakkında ileride sorun yaşamamak ve ünlü ressam Fikret OYTAM’IN tablolarındaki koca gözler gibi bakakalmamak için birkaç küçük konuya dikkat etmek lazım. Hasbelkader bankadan alınmış, kimin imzaladığı belli olmayan, ben aracıyım diyerek dolaşan ve elinde hiçbir belge olmayan kişilerin getirdiği evraktan medet ummak, sayısal lotoda altının tutacağına inanmak gibi bir yanılgı. Yasal mevzuat ile realitenin farklı olduğunu bilmeyen kalmadı ama mümkün mertebe dışarıda ve resmi olarak yetkili olmayan kişilerin imzaladığı çekleri kabul etmeyin. Çekte vade olmaz, Ağustos ayında sattığınız üzüme ocak ayına keşide tarihi attırmayın. Alaşehir’de sattığınız üzüme keşide yeri olarak Hatay, Antalya, Mersin yazmalarına müsaade etmeyin. İleride bu çekler karşılıksız çıkınca keşide yerinde hukuki işlem yapmak zorunda kalırsınız" dedi.

Dolandırıcılara Dikkat Edin!

Her sene bölgemizde birçok dolandırıcılık hadisesi yaşandığını dile getiren Av. Mehmet Salcıoğlu, çiftçilerimizin dikkat etmesi gerektiğini belirterek; "Bir sene uğraşıp mahsulü sattınız, karşılığında çek aldınız, bekliyorsunuz. Gününde ödenmedi, bankaya gittiniz ve karşılıksız şerhi işlettiniz. Tabii bu süreçte defalarca borçluyu aradınız fakat kapı duvar veya hep oyalama taktikleri. Sonra alacağınız için icra takibine giriştiniz ve ödeme emrini borçluya gönderdiniz. Kendisine icra takibi yapılan borçlu, tüm bu süreci bilmesine rağmen, çekte bulunan imza benim değil diyor ve borca itiraz ediyor. Bunu profesyonel olarak yapan, başkaları tarafından imzalanmış ve şişirilmiş bilançolara sahip şirketlerin çek karnelerini yanlarında gezdiren dolandırıcılar son dönemde oldukça fazlalaştı. Bu konu basit bir alacak verecek meselesi olmaktan ziyade hile ve desiseye dayalı bir dolandırıcılık faaliyetidir. Sizi teatral bir kurgunun, bir dalaverenin içine çekip zarara uğratan kişiler hakkında mutlaka suç duyurusunda bulunun" ifadelerini kullandı.

"TARSİM, ÇİFTÇİLER İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİP"

 

Çiftçiler için hayati öneme sahip bir diğer konusu ise tarım sigortası. Birçok üretici, yaptırmış olduğu tarım sigortasından tahsil edilen tazminat miktarı konusunda sorun yaşadığı için artık sigorta yaptırmayacağını belirtiyor. Oysa gerçek sorunun hasar anında ne yapması gerektiğini bilmeme gibi küçük ihmaller olduğunu belirten Av. Mehmet Salcıoğlu, TARSİM'in çiftçilerin tarımsal faaliyet sürecinde olası risk ve hasarlara karşı ürün ve emeklerini güvenceye almayı sağlayan bir sigorta türü olduğunu belirterek,"Doğaya ve doğal afetlere müdahale etmek mümkün olmadığı için tarımsal üretimdeki risklere karşı önlem alma imkânı bulunmadığından devlet destekli tarım sigortası TARSİM, bu tip zararların yükünü hafifletici bir çözümdür.

Öncelikle birçok Avrupa ülkesinde, benzer uygulaması dahi olmayan tarım sigortası, ülke çiftçimiz için büyük bir avantajdır. İlk olarak, imkânı olan her çiftçinin tarım sigortasını yaptırması halinde, ileride doğacak risklere karşı büyük bir güvence sağlayacağını ifade etmek gerekir.

Bölgemizde birçok üretici, hasar oranı konusunda sorun yaşadığını ve bu yüzden artık sigorta yaptırmaktan vazgeçtiğini beyan etmektedir. Bu mağduriyet konusunda çözümü; sigorta yaptırmamakta bulan çiftçimiz kendini kandırmakta, daha fazla para ve ürün kaybetmekte neticede sadece kendisini değil ülkemiz tarımını da cezalandırmaktadır.

EKSPERİN BELİRLEDİĞİ HASAR ORANI KANUN EMRİ DEĞİLDİR.

Zararın doğumunda sonra çiftçimiz TARSİM’E ihbarda bulunur ve bu ihbara binaen TARSİM tarafından görevlendirilen uzman ilgili alanda hasar tespit çalışmalarına başlar ve neticede ilgili bölgede hasar oranını tespit eder. Genelde sorunlar bu hususta yoğunlaşmakta ve eksperin belirlediği hasar oranı üzerinden birçok uyuşmazlık doğmaktadır.

Bu konuda üreticin en büyük sorunu: gerekli ihbarın sigorta şirketine zamanında yapılmaması, bağında hasar tespiti yapılması sırasında haklarını kullanmaması ve eksik tespit edildiğini düşündüğü hasar oranına nasıl itiraz edileceği bilmemesi gibi konulardır" ifadelerini kullandı.

üzüm hasadı çek avukat mehmet salcıoğlu alaşehir avukat