Kuru Üzüm Skandalına Sessiz mi Kalınacak!
Alaşehir ovası başta olmak üzere Manisa genelinde binlerce insanın bin bir emek ve mücadele ile ürettiği, dünyaca ünlenen kuru üzümümüz hakkında aslı astarı olmayan bir haber yapıldı. Haberde kuru üzümün mazota yatırıldığı, güzel görünerek yenilen üzümlerin aslında kimyasal saçtığı şeklinde yapılan yalan haber karşısında başta Alaşehir olmak üzere tüm Manisa'nın ayağa kalkmasını bekledim. Aradan günler geçmesine karşın sosyal medyadan yapılan bir iki cılız yazılı açıklama haricinde hiç bir somut adım göremedim. Halbuki bir iddia karşısında susmak bu iddiayı kabullenmek demek değil midir?
Ülkenin en büyük tv kanallarının birinin ana haber bülteninde gıda dosyası adı altında kuru üzümün kurutma sürecinde mazota batırılarak kurutma işleminin yapıldığı, yenilen kuru üzümlerin aslında kimyasal saçtığı yönünde aslı astarı olmayan bir haber yayınlandı. Hiç bir dayanağı olmayan bu asparagas haberde ilk olarak insanlara kuru üzüm ikram ediliyor. Görüntüsünde her hangibir sorun olmayan kuru üzüm vatandaşlara ikram edilip yedirildikten sonra "bize kimyasal yediriyorlar" çıkışı yapılıyor. Asıl skandal sözler ise bundan sonra yapılıyor. Spiker eline aldığı kuru üzümü göstererek "masum görünen ve çokça tükettiğimiz kuru üzümün böceklenmemesi hem de raf ömrünün uzatılması için daha yaş haldeyken mazota batırıldığını ve kurutma işleminin bu şekilde yapıldığı yalanını ortaya atıyor...
Kuru üzüm bol miktarda vitamin ve mineral içeren besinlerin başında geliyor. Enerji deposu kuru üzümün yararları saymakla bitmiyor. Kuru üzüm bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi sindirim sistemini çalıştırmaya da yardımcı olur. Vücutta kolesterol seviyesini düzenler. Romatizmal hastalıkları engeller. Yorgunluk ve depresyonun önüne geçer, enerji verir. Kuru üzüm kemiklerin güçlenmesini sağlar. Anemi tedavilerinde takviye olarak tavsiye edilir. İçeriğindeki boron minerali sayesinde kalsiyum emilimini kolaylaştırır ve kemik sağlığını güçlendirir. Bu ve buna benzer onlarca yararı varken kuru üzümü tüketmeye teşvik edecek yayınlar yapmak yerine asılsız haberler ile kuru üzümü zehir saçan bir kimyasal deposu gibi göstermek kime neye hizmet etmektedir. Çekirdeksiz kuru üzüm dünyada en çok tüketilen kuru meyveler arasında birinci sırada gelir. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 1 milyon 300 bin ton civarında olan kuru üzüm tüketilir. Ülkemiz ise 300-350 bin ton kuru üzüm üretimi ile pastada önemli bir paya sahiptir. Ülke olarak sahip olduğumuz imkânlar ile üretmeyi başarıyoruz fakat tüketmiyoruz. İngiltere, Fransa ve İtalya’ya baktığımızda üretici ülke olmamalarına rağmen hepsi bizden çok daha fazla çekirdeksiz kuru üzüm tüketiyor. Ulusal medyamızda ise şifa deposu olan kuru üzümü yemeye özendirecek yayınlar yapmak yerine tüketenleri de şüphede bırakacak haberler ele alınıyor.
Binbir emek ve mücadele ile kuru üzüm üretimini gerçekleştiren üzüm üreticilerimizin alın terinin hakkı için... Ürettiğimiz kuru üzümün bir çok ülkeye ihracatını gerçekleştiren ve üzümümüzü dünyanın her yerinde bilinen bir marka haline getiren ihracatçılarımızın çabaları için... En önemlisi de, sağlık açısından çok faydalı olan kuru üzümü tüketen vatandaşlarımızın kafalarındaki soru işaretlerinin silinmesi için bu asparagas habere karşı acil bir basın toplantısı düzenlenmeli ve bu yalanlara yüksek bir ses ile cevap verilmesi gerekmektedir. Alaşehir'deki tüm odalar birleşmeli, belediye başkanı ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte siyasi parti temsilcileri de dahil olmalı bu basın toplantısına. Kısacası Alaşehir’i temsil eden her kurum ve topluluk o fotoğraf karesinde yer almalı. Milletvekilleri devreye sokulmalı gerekirse ve bahse konu olan o haberin tekzip edilerek yeniden yayınlanması sağlanmalıdır. Olayın hukuki boyutu da ihmal edilmemeli tabi. Binlerce insanın emeği ve ekmeğini hedef alan asılsız haberler karşısında sessiz kalınamaz.
Unutmayalım, sessiz kalmak demek bu iftirayı kabul etmek demektir...
Soner VATANSEVER...