Hatıralarımızda Güzel İzler Bırakan Havuzlu ve Yeşil Meydanımızı Geri İstiyoruz...!

Kendisini Alaşehir Sevdalısı olarak niteleyen ve uzun yıllardır İzmir'de yaşayan hemşehrimiz ve köşe yazarımız Adil Yücel'in kaleminden, eski yeşil ve ferah meydanlara duyulan özlem için kaleme alınan bir yazı...

Reklam
Reklam


Bilindiği üzere; şehirlerin girişlerinde yer alan ve o şehirleri simgeleyen ve o şehirlerle bütünleşen meydanlar, heykeller, eserler O şehrin vitrinidir. 

Birçoğumuzun hatıralarında, güzel izler bırakan, yeşil dokusuyla, ağaçlarıyla ve serinleten havuzuyla, karşısındaki, Ata'mızın manevi huzurunda resmi bayramlarımızı kutladığımız, havuzlu ve yemyeşil olan meydanımız şehrimizin çok güzel bir vitriniydi..

Ne de güzeldi!
Ne kadar da güzeldik o zamanlar...

Şehrimize ilk defa gelen misafirlerimizin: "Şehriniz çok güzel, hele girişi yok mu, bir harika! 
İzmir Basmane'de fuar önündeki havuzlu meydana benziyor." iltifatlarına mazhar olur, ben de gurur duyardım o yıllarda...

Havuzun çevresinde oturur, esen rüzgarın getirdiği, fıskiyenin su damlacıkları o yaz sıcağında, yüzümüzde tatlı bir serinlik bırakırdı...

Hemen oracıkta, sevgi yolu girişindeki çerezciden taze taze çiğdem alır, keyifle çitler, arkadaşlarla sohbete dalardık! 

Eskiden...
Ne kadar güzeldik...
Sonra..
Ne oldu da, bu güzellikler yıkılıp ortadan silinip kaldırıldı!
Yerle yeksan edildi!
Bu güzelim meydanın, suyu mu çıkmıştı?

Şimdikine gelelim...
Resmini paylaşmadım, çünkü içinizi karartmak, göz zevkinizi bozmak istemedim..!
Nedir o öyle?
Taş ve beton yığını, zevksizlik ve estetik fakiri meydanın Hal-i pür melali!

İnsanlarımız, yaz sıcağında cayır cayır yanan, musalla taşı misali betonlara oturmaya mecbur bırakılmış..
Kavurucu güneşin altında, serin ve gölgelik yerler arar olmuşlardır!
Ne gereği vardı?
İlla ki, modernleşelim!
Herkesin var, bizim de olsun, bizim neyimiz eksik, bizim de bir kent meydanımız olsun!
Diyerek, güzelim meydanımızı ve havuzumuzu bozmanın, kime ne faydası oldu?
Meydandaki, o ucube tuvalet de nedir öyle?
Yanına da, Ata'mızın heykelinin konulması?
En hafif ifadeyle, ayıptır!
Ayrıca;
Tuvaletin üzerine de yürüyüş yolu yapılmış!
Ne kadar romantik!
İnsanlarımız, orada hangi manzaraya karşı resim çekilecekler?
Ata'mıza doğru olsa, yanında tuvalet var!
Ağaçlara doğru desen, Ferdi Baba'nın bir şarkısında:
"Oralarda ağaçları kesmişler, yerlerine taş duvarlar dikmişler..Aboo!" dediği gibi, ağaçlar da yok edilmiş!
İnsanımıza reva görülen hizmet bu olmamalıdır..
Gerçekten, çok yazık olmuştur!
Bu düzenleme ve peyzaj, olacak iş değildir!

Bu meydan düzenlemesi gibi, şehrimizin dokusunu, yapısını, tarihini bozan başka işler de yapılmış olabilir. Hatalardan ve yanlışlardan dönmek ve bunları düzeltmek erdemdir.
Artık; dengeleri bozan, yeşili ve doğayı yok eden bu betonlaşma bağımlılığından kurtulmalıyız..!

Bu yüzden, güzelliklerimizi, yemyeşil ağaçlarımızı, hatıralarımızda güzel izler bırakan geçmişimizi daha ne kadar feda edeceğiz?

Şehrimizle ilgili olarak; yazılacak-çizilecek o kadar çok şey var ki...
Sırası geldikçe yazmaya, duyurmaya devam edeceğiz..

Bu durum muvacehesinde; Belediye Başkanımız, Sayın Ahmet ÖKÜZCÜOĞLU ve ekibinden bu tür şikayet, talep ve temennilerin dikkate alınarak değerlendirilmesini istiyoruz...

A'la Şehrimizin...
Güzellikleri ve hatıralarımızda izler bırakan değerleri avuçlarımızın arasından kayıp gitmeden!
Daha fazla heba edilmeden!
Silinip süpürülmeden!
Daha da geç olmadan...
Biran önce!...
Esenlik dileklerimle...

alaşehir alaşehir meydan alaşehir cumhuriyet meydanı alaşehir eski meydan