GELDİK EVDE YOKTUNUZ KARGO A. Ş.
Köşe yazarımız Hukukçu Mehmet Salcıoğlu'nun kaleme almış olduğu yazıda, taşıma sektöründe sıkça karşılaşılan sorunlar eleştirel bir dille ele alındı...
Taşımacılık alanında kurmak isteğim yeni şirketin adı. Gayet gerçekçi biraz da laubali. En azından sürpriz ile karşılaşma imkânınız yok, boşuna beklemeyin bizi, geldik evde yoktunuz. Günümüzde kargo şirketlerini kullanmayan ve bu nota ara sıra muhatap olmayan kalmamıştır sanırım. Sözleşmeye aykırılık, eksik ve ayıplı ifa gibi kavramalara değinmeyeceğim, derdim sadece işini hakkı ile yapmayan, baştan savma, özensiz çalışanlar ile.
HİÇBİR BALIK UÇMAYA HİÇBİR KUŞ YÜZMEYE ZORLANMAZ
Rivayete göre Osmanlı mekteplerinde duvarda bu yazı yazarmış. Her insan gibi hepimizin belirli alanlarda yeteneği bazı konular da ise zaafı var. Bunun farkına varamamış binlerce insan koca bir hayatı çöpe atıp gidiyor. Kargo dağıtmakta hiçbir şevki olmayan kardeşimiz çocukluğunda keşfedilse belki şu an olimpiyatlarda altın madalya sahibi bir sporcu olacaktı. İşte bu konu gibi balıklar uçmaya, kuşlar da yüzmeye çalışınca ölüyor.
LOSERS
Netflix’in yeni yapımı olan bu belgesel serisinin birkaç bölümüne göz attım geçtiğimiz günlerde. İlk bölümü; hepimizin efsanesi Muhammed ALİ’in gölgesi dahi olamayacak olsa da eski ağır sıklet dünya boks şampiyonu Michael BENTT’in hayat hikâyesi hakkında. Kısaca” ben bokstan, hayatım boyunca nefret ettim fakat babamın baskı ve şiddeti ile bu spora devam etmek zorunda kaldım” diyor Bentt. Son çıktığı maçta başına aldığı darbe ile yere düşünce 3 gün komada kalıyor.
Doktorların artık maça çıkamaz demesi ile eldivenlerini bırakmak zorundadır ve yıllar sonra o dönemi, “hayatımın en güzel evresi benim içi başlamış oldu” diyerek tarif ediyor. Zenginin trajedisi bile keyifli olsa da buradan sonra hikâyemizin kahramanının müthiş bir sinema kariyeri ve kendi deyimi ile hayatının en mutlu dönemi başlıyor. Bu balık uçmaya çalışırken ölüyordu ama çok iyi yüzebildiğini yeni fark etti.
HER İNSAN BİR UÇURUMDUR
Bundan uzun yıllar önce, aforizmaları ile ülkemizin Nietzsche’si olarak anılan Oruç ARUOBA’ın İLE adlı kitabında altını çizdiğim kelimeler. Henüz 24 yaşında veremden hayatını kaybeden Büchner’in asla tamamlayamadığı Woyzeck adlı tiyatro eserinde geçen bir cümle. Bu eser tamamlanamadığından birkaç farklı son ile bitmekte tıpkı insanlarında kendi hayatlarında yaptığı tercihler gibi. Hikâye hep aynı fakat sonunu bizim seçimlerimiz belirliyor.
Bu cümlenin tamamı Almanca aslından “ Her insan bir uçurumdur. Başını döndürür kişinin gidip aşağı bakınca” olarak çevrilebilir. Yüzüne baktığınız, selam verdiğiniz, vermediğiniz ya da küçümsediğiniz her insan bir uçurumdur aslında.